Yeniden faiz artışına dayalı senaryo Ankara'nın gündeminde yok

Özetle, yeniden faiz artışına dayalı senaryo Ankara'nın gündeminde yok. Üretim, ihracat, cari denge, istihdamın korunması ve artırılması, kur ve fiyat istikrarı hedefi ilk günkü şevkle canlı tutuluyor

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 07 Nisan 2022 09:21, Son Güncelleme : 07 Nisan 2022 09:59
Yeniden faiz artışına dayalı senaryo Ankara'nın gündeminde yok

Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Okan Müderrisoğlu bugünkü yazısında Hükümetin ekonomik polikalarından herhangi bir tavizininin ve geri dönüşün olmadığını belirtti.

Müderrisoğlu'nun yazısının ilgli kısmı şu şekilde:

Konu, dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. Enflasyonun, -bilhassa gıda ve ulaşım kaynaklı- yüksek seyri... Milletvekillerinin sahadan aktardığı tablo. Ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan sürpriz beklentiler...

Bir kısmı mucize arayışında.

Bir kısmı, faize dayalı eski programa dönmek gerektiğine ilişkin yorumların etkisinde.

Bir kısmı da Osmanlı'daki "narh uygulamasını" bugüne uyarlama arayışında.

Esasen, milletin derdi ile dertlenenlerin, milletin sorunlarına çözüm araması ve farklı fikirleri AK Parti'nin yetkili organlarına taşıması kadar doğal bir durum olamaz. Özünde hemen hepsi iyi niyetli. Lakin böyle anlarda önemli olan paniğe kapılmamak ve alınan önlemlerin netice vereceğine olan inancı korumaktır. Belli ki AK Parti'de hala, Türkiye Ekonomi Programı'na ikna edilmesi gerekenler var. Ve bu isimlerin hatırı sayılır kısmı, anlatılması gereken konuları, yeterince halka mal edemiyor.

Öte yandan...

Hayat pahalılığını tabii ki ciddiye almak yani gerçekçilikten uzaklaşmamak lazım. Bu noktadaki yakınmaları hane halklarının gelir düzeyi ve tüketim kalıpları ile birlikte düşünmekte fayda var. Çünkü herkesin hissettiği pahalılık birbirinden farklı. Yani, dar ve sabit gelirlilerin aylık ve ödemeleri artırılırken eş anlı olarak temel mal ve hizmetlerin fiyatlarının kontrol altına alınması gerekiyor. Nitekim Hükümet tam da bunu yapıyor. Zor bir geçiş dönemini yönetiyor. Hem enflasyonu frenlemeye çalışıyor hem de enflasyon karşısında satın alma gücü zayıflayan toplumun değişik katmanlarını farklı ödeme yöntemleri ile destekliyor.

Bu sıralar, kamu bütçesinin de bir kez daha gözden geçirilmesi gereği ağır basıyor. Zira milletin gözüne batan kimi kamu harcamalarının kısılması, toplum psikolojisi açısından belirleyici hale geliyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, önceki günkü MKYK toplantısında bir kez daha işaret ettiği gibi... Piyasaların da vatandaşın da yaşadıklarının en ince ayrıntısına kadar farkında. Erdoğan, kritik bir seçim arifesinde, yenilediği ekonomi programına güveniyor. Programın başarılı olacağından kuşku duymuyor. Toplumsal ve siyasal stres birikimini görüyor. Ama endişeye prim vermiyor. Devletin imkan ve kabiliyeti, milletin feraseti ile güncel sorunların üstesinden gelineceğini savunuyor. Küresel enerji fiyatlarındaki şok artışın yansımaları... Ülkelerin gıda ihracatını durdurması ve kendi stoklarına yüklenmesi... Lojistik maliyetlerin artması... Nihayet, Türkiye'ye özgü şartların dönemsel güçlükleri....

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaza doğru tarımsal üretimdeki bereketin işlenmemiş gıda ürünlerindeki fiyatları dengeleyeceğini söylüyor. Temel gıda ve temel tüketim mallarındaki fiyatların vergi indirimleri yoluyla dizginlenmesi kararının takipçisi olacaklarını anlatıyor. Üretim ve satış için zaten bulundurulması gereken miktarını aşan stokçuluk, karaborsacılık, tekelci piyasa oluşumu ile ülkenin her yerinde mücadele edildiğini vurguluyor. Ki bunlar aslında belli başlı firmalar ve onların taşeronlarından ibaret.

Özetle...

Yeniden faiz artışına dayalı senaryo Ankara'nın gündeminde yok. Üretim, ihracat, cari denge, istihdamın korunması ve artırılması, kur ve fiyat istikrarı hedefi ilk günkü şevkle canlı tutuluyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber